Nev Sağlık Grubu
EN
Düzenli Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme ile Gebelikte Ödemin Önüne Geçilebilir

Gebelik döneminde ödem sorunuyla karşı karşıya kalmak, anne adayı için yaşanan en önemli zorluklardan biridir.

Vücutta yaşanan şişlik şeklinde tanımlanan ödem, aslında vücudun su tutmasıdır. Nev Esentepe Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Emel Altundağ, kimi zaman günlük hayatı çekilmez hale getirebilen ödem (şişkinlik) ile ilgili paylaşımlarda bulunarak, gebelik sürecinde ödemin önüne geçme konusunda, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti.

Ödemin, vücutta anormal miktarda su toplanması olduğunu kaydeden Dr. Altundağ, “Gebelik sürecinde vücut hem daha fazla sıvı üretir, hem de daha fazla sıvı tutar. Hamilelik öncesine göre yaklaşık olarak yüzde 40 oranında daha fazla miktarda kan, vücutta dolaşır. Ayrıca özellikle hamileliğin son döneminde, bacaklara giden damarlarda daha fazla baskı görülür. Bu durum da kanın kalbe dönmesini zorlaştırarak bacaklar, ayak bilekleri ve ayaklarda daha fazla sıvının birikmesine neden olur. El ve ayaklarla birlikte, göz kapaklarında şişmeler meydana gelir. Yüzük takılamayıp, ayakkabı giyilemez hale gelinir. Gebelerin büyük bir çoğunluğunda, ilerleyen aylarda ödem oluşmaktadır. Ayakta uzun süre durarak çalışanlarda veya sürekli oturarak bacaklarını sarkıtanlarda daha fazla görülür. Bu süreçte beslenmeye dikkat edip düzenli egzersiz yapmak, anne adayı için faydalı olacaktır” dedi.

Ödeme baş ağrısı ve görme bozukluğu eşlik ediyorsa dikkat!

Vücutta meydana gelen ödemin, deri altı dokusunda belirgin şişlik ve bastırma durumunda içe çökme ve çukurlaşma etkisi ile kendini belli ettiğini belirten Op. Dr. Emel Altundağ, “Gebelik sürecinde görülen şişlikler, sadece ayaklarda ve bileklerde varsa, ciddi bir tıbbi durum söz konusu olmayabilir. Bu durumda ödem, dinlenerek ve ayakları uzatarak azaltılabilir. Ancak ödemle birlikte baş ağrısı, görme bozukluğu, karın ağrısı gibi yakınmalar varsa veya tansiyon yüksekliği, idrarda protein çıkışının artması gibi bulgular varsa, bu durumda vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerekiyor. Az su tüketimi, stres, aşırı tuzlu yiyecek tüketimi, aşırı yorgunluk ve uzun süre ayakta durmak, fazla karbonhidratlı beslenmek gibi faktörler, ödem oluşumuna neden olabilir. Fazla kilolu olmak, ödem oluşma ihtimalini de artırıyor. Bu yüzden, düzenli beslenme ve uygun aktivite programı ile ödem riskinin önüne geçilebilir” diye konuştu.