Yaz aylarının gelmesiyle kişilerde ateş, halsizlik, kas ağrıları gibi grip belirtileri görülebiliyor. Bu enfeksiyonlar, akciğerde ciddi düzeyde iltihaplanmalara yol açabiliyor. Nev Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Mustafa Kolsuz, yanlış klima kullanımı nedeniyle ortaya çıktığı için “Klima hastalığı” olarak da bilinen “Lejyoner hastalığı” ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Son günlerde hava sıcaklıklarının aşırı şekilde
artmasıyla beraber, kapalı ortamlarda yaygın olarak kullanılan klimaların sebep
olduğu "Lejyoner Hastalığı" veya halk arasında "Klima
Zatürresi" olarak bilinen hastalığa yakalananların sayısı da oldukça arttı.
Nev Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları
Bölümünden Uzm. Dr. Mustafa Kolsuz, yanlış klima kullanımı nedeniyle ortaya
çıktığı için “Klima hastalığı” olarak da bilinen “Lejyoner hastalığı” ve
tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Mustafa Kolsuz, “Lejyoner hastalığı, Legionella
adı verilen bakterinin yol açtığı ciddi bir akciğer enfeksiyonudur. Bu
enfeksiyon, kişiden bir başka kişiye temas yoluyla bulaşmaz. Bulaşma, solunum
yoluyla gerçekleşir” dedi.
“Grip ile benzer belirtiler gösterse
de hastalığın sebep olduğu organizmalar gribe göre çok farklıdır” diyen Uzm. Dr. Kolsuz, “Hastalık mikrobu; su tesisatlarında, soğutma
kulelerinde, havalandırma sistemlerinde çoğalarak bulaşır. Bu cihazların
içinden geçen suların zerreciklerinin solunması veya istem dışı nefes
yollarına kaçması ile ortaya çıkar. Günler içinde, kişinin yavaş yavaş
hastalanmasına neden olur. Tedavi edilmediğinde de akciğere yerleşerek
zatürreye sebep olabilir” ifadelerini ekledi.
“Hastalığın
belirtileri 2 ile 10 gün sonra ortaya çıkar”
Lejyoner hastalığı belirtilerinin,
genellikle bakteriye maruziyetten 2 ile 10 gün sonra ortaya çıktığını belirten Dr.
Kolsuz, “Baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, titreme, yorgunluk, yüksek
olabilen ateş balgamlı ya da bazen kanlı öksürük, göğüs ağrısı, mide bulantısı,
kusma ve ishal gibi sindirim sistemi ile ilişkili belirtiler, Nefes darlığı, Zihinsel
karışıklık, bilinç bulanıklığı, ajitasyon gibi nörolojik değişiklikler
hastalıkta kendini gösterir” dedi.
“Klima yaklaşık 22-
23 derece civarında olmalı”
Uzm. Dr. Mustafa Kolsuz, klimalı ortamda uzun süre bulunan
kişilerin nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgi verdi. Kolsuz, “Gün boyu yaklaşık her saat başı bir bardak su içilmelidir.
Klima yaklaşık 22- 23 derece civarında bir sıcaklıkta tutulmalıdır. Soğuk hava
çıkış hızı (üfleme) en düşük şiddette olmalıdır. Soğuk hava çıkış yönü
odanın tavanına dönük olmalı, sabit kalmalıdır. Klima uyuyan kişilerin üzerine
direkt yönlenmemelidir. Hem pencere hem klimanın açık olduğu bir odada uyumak
doğru değildir. Üşüme hissiyle uyanıldığında klimayı kapatılmamalı,
sıcaklık ayarı 3- 4 derece artırılmalıdır” açıklamalarında bulundu.